Kuşların Temel Özellikleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Kuşların Temel Özellikleri
Yeryüzünde 100 milyardan fazla kuşun yaşadığı tahmin edilmektedir. Bunlar değişik davranış ve görüntüsü olan 8000'i aşkın türe ayrılır.
Baykuş ve Atmaca yırtıcı kuşlardır; ancak biri gece diğeri gündüz avlanır. Göz kamaştırıcı bir kuş olan İbibik’in aksine Bülbül, sade görünüşlüdür ama ötüşü güzeldir.
Gugukkuşu başka tür kuşların yuvalarına yumurtalar, çıkan yavruları da yuvanın asıl sahipleri besler. Başka kuşlar; örneğin kazlar iyi birer ana-babadır; yavrularını aylarca gözetirler.
Karasağan gibi bazı bazı kuşlar iyi uçucudurlar; oysa Mezgeldek gibiler koşmada, Küçük batağan gibiler yüzme ve dalmada ustalaşmışladır.
Kuş tüyü, birbirinin içine girmiş küçük parçalardan oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Tüylerin sağlıklı olması, kuşun bunları gagasıyla düzenli olarak taramasına bağlıdır.
Canlılar dünyasında sadece kuşların tüyü vardır. En dıştaki tüyler uçmaya yarar ve gövdenin ıslanmasına engel olur. Daha içtekiler ise vücudu sıcak tutar.
Kuşların uçarken gösterdikleri çeviklik ve hız, kanat biçimlerine göre değişir. Hızlı uçuşlar için uzun ve sivri kanatlar gerekirken havada uzun süre kalabilmek için geniş olanlar yararlıdır.
Kuşlar çiftleşmeden önce birbirlerine kur yaparlar. Leyleklerin gagalarını takırdatmaları buna güzel bir örnektir.
Yeni doğan yavrular genellikle çıplak ve tüysüzdür. Tüyler çıkıp da uçma öğrenilene kadar ana ve babalar yavruları yuvada besler.
Bazı kuşların yuvaları karmaşık bir yapı özelliği gösterirken, kimi kuşlar hiç yuva yapmaz. bazı sukuşları yumurtalarını kumsallardaki çakılların üzerine bırakır. Dişi, tüm yumurtalarını yumurtlayınca, üzerlerine oturarak kuluçkaya yatar; böylece yumurtaları sıcak kalır ve civcivleri gelişebilir.
Kuşların Çevreye Uyumu
Bütün Kuşlar en iyi yararlanabilecekleri şekilde çevreleirne uyum gösterirler. Özellikle gaga ve pençeleri bu uyumun iyi birer göstergesidir.
Sağanlar zamanlarının çoğunu havada geçirirler. Uzun kanatları ve kısa bacakları vardır. Küçük, kısa gagalarıyla uçan böcekleri yakalarlar.
Ağaçkakanlar ağaçlardaki böcekleri bulmak için kuvvetli gagalarını keski gibi kullanırlar. Önce iki, arkada iki parmak olacak şekilde gelişen pençeleri de ağaç gövdelerine tutunmalarına yarar.
Florya’nın tohum yemeye uygun gagası kısa ve kalındır. bütün öteki tüneyen kuşlar gibi ayakları konduğu dalı kendiliğinden sıkıca kavrar, böylece rüzgarda ya da uyurken aşağıya düşmez.
Ördekler perdeli ayaklarıyla yüzer ve beslenmek için dalarlar. Çulluklar ise ince gagalarını çamurlara daldırıp besin ararlar.
Yırtıcı kuşların pençelerinde, avlarını yakalayıp taşıyabilecekleri kanca gibi tırnaklar vardır. Gagaları da etleri koparabilecek kadar güçlüdür.
Kuşların Göçü
Bazı kuşlar sonbaharda, çevre koşullarının mevsimlik değişimleirne uyum sağlamak için daha bol besin bulabilecekleri ılıman bölgelere doğru yola çıkarlar. türkiye bazı önemli göç yollarının yer aldığı bir ülkedir.
Kırlangıçlar Güney Afrika’dan dönüşlerinde eski yuvalarını bularak tekrar kullanırlar.
Turna gibi bazı kuşlar göç ederken düzenli, genellikle “V” şeklinde göç katarları oluştururlar.
Bilim adamları, kuşların yönlerini nasıl böylesine doğru saptayarak göç ettiklerini araştırmaktadır. kuşların yön bulmak için güneşi, ayı ve yıldızları kullandıkları bilinmekte, ayrıca dünyanın manyetik alanına karşı da duyarlı oldukları sanılmaktadır.
Göç, kuşlar için tehlikeli bir olaydır. kuvvetli rüzgarlar onları yollarından saptırır, sis yön bulmalarını güçleştirir, şiddetli kar ise kuşların soğuğa yenik düşmelerine yol açar.
Kuşların Doğadaki Yeri
Kuşların doğadaki dengenin korunmasına büyük önemi vardır. Örneğin yırtıcı kuşlar fare, tavşan gibi kemirgen hayvanları avlayarak çoğalmalarına ve ekinlere zarar vermeleirne engel olurlar. Pek çok böcekçil kuş da (Sinekkapan, Kırlangıç vb.) böceklerin aşırı çoğalmalarını önler.
İnsanın beslenmesinde önemli bir yeri olan tavuk, anavatanı Güneydoğu asya olan Kırmız Orman tavuğu’ndan türemiştir.
Tohum ve meyvelerle beslenen kuşlar, yedikleri bitki tohumlarını uzak yerlerde, dışkılarıyla birlikte atarak bitkilerin çoğalmalarına ve yayılmalarına neden olurlar.
Kuşlar ayrıca çevremize çeşitliklik ve güzellik katar; şair, fotoğrafçı, müzisyen ve diğer sanatçılara esin kaynağı olarak, bilim adamlarına da doğanın sırlarını çözmeye yardımcı canlılar olarak faydalıdırlar.
Kuşların Karşılaştığı Tehlikeler
Her kuşun yaşamak ve neslini devam ettirebilmek için bazı temel gereksinimleri vardır. bunların başında uygun yuva kurma yerleri, yeterli yiyecek ve su bulabilecekleri doğal çevre ve güvenli bir ortam gelir. Özellikle yuva kurma sırasında rahatsız edilmemeleri göçler sırasında da öldürülmeden gidecekleri yere varabilmeleri gerekir.
Kuşlar, yiyeceklerine karışan zehirli sanayi atıkları ve tarım ilaçları yüzünden ölmekte, tankerlerden denize dökülen petrole bulanarak uçamaz hale gelmektedir.
Ancak pek çok kuş türü bu temel gereksinimlerini karşılayamamış, son 300 yılda 70-80 kuş türü bir daha geri gelmemek üzere yok olmuştur. Bu yokoluşun en büyük sorumlusu insandır. günümüzde kuşlara ve genel olarak doğal yaşama yönelik en önemli tehlike doğal çevrenin, yaşama ortamlarının yok edilişidir. Ormanlar kesilmekte ve yakılmakta, sulakalanlar kurutulmakta, bu ortamlardan başka yerlere uyum sağlayamayacak kuş türleri yaşama alanlarının bozulması yüzünden giderek azalmaktadır.
Binlerce kuş, insanlar tarafından avlanarak, yakalanarak bilinçli bir şekilde katledilmektedir. belirli ölçüler ve kurallar içinde yapılan avcılığın yaban yaşamına fazla bir zararı yokken, katliam boyutuna ulaşan avcılık sonucu , av hayvanları her geçen gün azalmaktadır.
Afrika ve Asya’nın ender kuşlarından olan Yılanboyun (Anhinga rufa) yakın zamana kadar ülkemizde de yaşamaktaydı. Fakat Amik Gölü’nün kurutlmasından sonra yok oldu.
Dünyada sadece Fas ve Türkiye’de bulunan Kelaynak (Geronticus eremita) Urfa ilimizin Birecik ilçesinde kuluçkaya yatmaktadır. 1950'lerde sayıları yaklaşık 1200 olan kelaynaklar, 1958'de yapılan yüksek dozda DDT ilaçlaması sonucu hızla azalmıştır. 1990 yılında göçmen popülasyon tükenmiştir. Geri kalan kuşlar üretim istasyonuna bağımlı olarak yaşamaktadırlar.
Kuşların İncelenmesi
Kuşları daha iyi tanımak ancak onları doğada gözlemekle olur. Başarılı bir gözlem için ilk kural sessiz ve sabırlı olmaktır. Ayrıca kuşları daha yakından görebilmek için bir dürbün kullanabilirsiniz.
Gözlem yaparken, tanımadığınız kuşların özelliklerini bir deftere yazıp sonradan araştırabilirsiniz. çevrenizdeki kuş türlerinin adlarını ve sayılarını düzenli olarak kaydederseniz kısa zamanda hangilerinin göçmen, hangilerinin yerli olduğunu anlayabilirsiniz.
Tanıdıkça, kuşların ilginç, değişik yönlerini keşfedecek, onları sevecek ve dünyada yaşamaya hakkı olan tek canlı türünün insan olmadığını düşüneceksiniz.
Baykuş ve Atmaca yırtıcı kuşlardır; ancak biri gece diğeri gündüz avlanır. Göz kamaştırıcı bir kuş olan İbibik’in aksine Bülbül, sade görünüşlüdür ama ötüşü güzeldir.
Gugukkuşu başka tür kuşların yuvalarına yumurtalar, çıkan yavruları da yuvanın asıl sahipleri besler. Başka kuşlar; örneğin kazlar iyi birer ana-babadır; yavrularını aylarca gözetirler.
Karasağan gibi bazı bazı kuşlar iyi uçucudurlar; oysa Mezgeldek gibiler koşmada, Küçük batağan gibiler yüzme ve dalmada ustalaşmışladır.
Kuş tüyü, birbirinin içine girmiş küçük parçalardan oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Tüylerin sağlıklı olması, kuşun bunları gagasıyla düzenli olarak taramasına bağlıdır.
Canlılar dünyasında sadece kuşların tüyü vardır. En dıştaki tüyler uçmaya yarar ve gövdenin ıslanmasına engel olur. Daha içtekiler ise vücudu sıcak tutar.
Kuşların uçarken gösterdikleri çeviklik ve hız, kanat biçimlerine göre değişir. Hızlı uçuşlar için uzun ve sivri kanatlar gerekirken havada uzun süre kalabilmek için geniş olanlar yararlıdır.
Kuşlar çiftleşmeden önce birbirlerine kur yaparlar. Leyleklerin gagalarını takırdatmaları buna güzel bir örnektir.
Yeni doğan yavrular genellikle çıplak ve tüysüzdür. Tüyler çıkıp da uçma öğrenilene kadar ana ve babalar yavruları yuvada besler.
Bazı kuşların yuvaları karmaşık bir yapı özelliği gösterirken, kimi kuşlar hiç yuva yapmaz. bazı sukuşları yumurtalarını kumsallardaki çakılların üzerine bırakır. Dişi, tüm yumurtalarını yumurtlayınca, üzerlerine oturarak kuluçkaya yatar; böylece yumurtaları sıcak kalır ve civcivleri gelişebilir.
Kuşların Çevreye Uyumu
Bütün Kuşlar en iyi yararlanabilecekleri şekilde çevreleirne uyum gösterirler. Özellikle gaga ve pençeleri bu uyumun iyi birer göstergesidir.
Sağanlar zamanlarının çoğunu havada geçirirler. Uzun kanatları ve kısa bacakları vardır. Küçük, kısa gagalarıyla uçan böcekleri yakalarlar.
Ağaçkakanlar ağaçlardaki böcekleri bulmak için kuvvetli gagalarını keski gibi kullanırlar. Önce iki, arkada iki parmak olacak şekilde gelişen pençeleri de ağaç gövdelerine tutunmalarına yarar.
Florya’nın tohum yemeye uygun gagası kısa ve kalındır. bütün öteki tüneyen kuşlar gibi ayakları konduğu dalı kendiliğinden sıkıca kavrar, böylece rüzgarda ya da uyurken aşağıya düşmez.
Ördekler perdeli ayaklarıyla yüzer ve beslenmek için dalarlar. Çulluklar ise ince gagalarını çamurlara daldırıp besin ararlar.
Yırtıcı kuşların pençelerinde, avlarını yakalayıp taşıyabilecekleri kanca gibi tırnaklar vardır. Gagaları da etleri koparabilecek kadar güçlüdür.
Kuşların Göçü
Bazı kuşlar sonbaharda, çevre koşullarının mevsimlik değişimleirne uyum sağlamak için daha bol besin bulabilecekleri ılıman bölgelere doğru yola çıkarlar. türkiye bazı önemli göç yollarının yer aldığı bir ülkedir.
Kırlangıçlar Güney Afrika’dan dönüşlerinde eski yuvalarını bularak tekrar kullanırlar.
Turna gibi bazı kuşlar göç ederken düzenli, genellikle “V” şeklinde göç katarları oluştururlar.
Bilim adamları, kuşların yönlerini nasıl böylesine doğru saptayarak göç ettiklerini araştırmaktadır. kuşların yön bulmak için güneşi, ayı ve yıldızları kullandıkları bilinmekte, ayrıca dünyanın manyetik alanına karşı da duyarlı oldukları sanılmaktadır.
Göç, kuşlar için tehlikeli bir olaydır. kuvvetli rüzgarlar onları yollarından saptırır, sis yön bulmalarını güçleştirir, şiddetli kar ise kuşların soğuğa yenik düşmelerine yol açar.
Kuşların Doğadaki Yeri
Kuşların doğadaki dengenin korunmasına büyük önemi vardır. Örneğin yırtıcı kuşlar fare, tavşan gibi kemirgen hayvanları avlayarak çoğalmalarına ve ekinlere zarar vermeleirne engel olurlar. Pek çok böcekçil kuş da (Sinekkapan, Kırlangıç vb.) böceklerin aşırı çoğalmalarını önler.
İnsanın beslenmesinde önemli bir yeri olan tavuk, anavatanı Güneydoğu asya olan Kırmız Orman tavuğu’ndan türemiştir.
Tohum ve meyvelerle beslenen kuşlar, yedikleri bitki tohumlarını uzak yerlerde, dışkılarıyla birlikte atarak bitkilerin çoğalmalarına ve yayılmalarına neden olurlar.
Kuşlar ayrıca çevremize çeşitliklik ve güzellik katar; şair, fotoğrafçı, müzisyen ve diğer sanatçılara esin kaynağı olarak, bilim adamlarına da doğanın sırlarını çözmeye yardımcı canlılar olarak faydalıdırlar.
Kuşların Karşılaştığı Tehlikeler
Her kuşun yaşamak ve neslini devam ettirebilmek için bazı temel gereksinimleri vardır. bunların başında uygun yuva kurma yerleri, yeterli yiyecek ve su bulabilecekleri doğal çevre ve güvenli bir ortam gelir. Özellikle yuva kurma sırasında rahatsız edilmemeleri göçler sırasında da öldürülmeden gidecekleri yere varabilmeleri gerekir.
Kuşlar, yiyeceklerine karışan zehirli sanayi atıkları ve tarım ilaçları yüzünden ölmekte, tankerlerden denize dökülen petrole bulanarak uçamaz hale gelmektedir.
Ancak pek çok kuş türü bu temel gereksinimlerini karşılayamamış, son 300 yılda 70-80 kuş türü bir daha geri gelmemek üzere yok olmuştur. Bu yokoluşun en büyük sorumlusu insandır. günümüzde kuşlara ve genel olarak doğal yaşama yönelik en önemli tehlike doğal çevrenin, yaşama ortamlarının yok edilişidir. Ormanlar kesilmekte ve yakılmakta, sulakalanlar kurutulmakta, bu ortamlardan başka yerlere uyum sağlayamayacak kuş türleri yaşama alanlarının bozulması yüzünden giderek azalmaktadır.
Binlerce kuş, insanlar tarafından avlanarak, yakalanarak bilinçli bir şekilde katledilmektedir. belirli ölçüler ve kurallar içinde yapılan avcılığın yaban yaşamına fazla bir zararı yokken, katliam boyutuna ulaşan avcılık sonucu , av hayvanları her geçen gün azalmaktadır.
Afrika ve Asya’nın ender kuşlarından olan Yılanboyun (Anhinga rufa) yakın zamana kadar ülkemizde de yaşamaktaydı. Fakat Amik Gölü’nün kurutlmasından sonra yok oldu.
Dünyada sadece Fas ve Türkiye’de bulunan Kelaynak (Geronticus eremita) Urfa ilimizin Birecik ilçesinde kuluçkaya yatmaktadır. 1950'lerde sayıları yaklaşık 1200 olan kelaynaklar, 1958'de yapılan yüksek dozda DDT ilaçlaması sonucu hızla azalmıştır. 1990 yılında göçmen popülasyon tükenmiştir. Geri kalan kuşlar üretim istasyonuna bağımlı olarak yaşamaktadırlar.
Kuşların İncelenmesi
Kuşları daha iyi tanımak ancak onları doğada gözlemekle olur. Başarılı bir gözlem için ilk kural sessiz ve sabırlı olmaktır. Ayrıca kuşları daha yakından görebilmek için bir dürbün kullanabilirsiniz.
Gözlem yaparken, tanımadığınız kuşların özelliklerini bir deftere yazıp sonradan araştırabilirsiniz. çevrenizdeki kuş türlerinin adlarını ve sayılarını düzenli olarak kaydederseniz kısa zamanda hangilerinin göçmen, hangilerinin yerli olduğunu anlayabilirsiniz.
Tanıdıkça, kuşların ilginç, değişik yönlerini keşfedecek, onları sevecek ve dünyada yaşamaya hakkı olan tek canlı türünün insan olmadığını düşüneceksiniz.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz